* *
hosgeldiniz gifleri 10 hosgeldiniz gifleri
*
*

   
  .
  Türkçe
 

               Sözcükte Anlam
Dilin bir iletişim aracı olduğu herkesçe bilinen bir gerçektir. Sözcükler bir dilin temel taşlarıdır. Konuşurken ya da yazarken hep sözcüklerden yararlanırız. Bu yüzden sözcüklerin anlamlarını çok iyi bilmemiz gerekir. Kullandığımız sözcüklerin anlam özelliklerini yeterince bilmiyorsak, anlatımlarımızda belirsizlik veya yanlışlıklar olur.

Türkçe, çok anlamlılık bakımından oldukça zengindir. Bir sözcüğün birden çok anlamda kullanıldığını, yazılı ve sözlü anlatımlarda hepimiz görmüşüzdür. Anlamını çok iyi bildiğimiz bir sözcük farklı cümlelerde hiç bilmediğimiz anlamlarda kullanılabilir. 

El sözcüğünü ele alalım:

El sözcüğünün gerçek anlamı, "kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümüdür."

"Elimi kapıya çarptım." cümlesinde el sözcüğü gerçek anlamıyla kullanılmıştır.

"Eren'in eliyle ona mektup gönderdim." Bu cümlede ise el sözcüğü, bildiğimiz anlamın dışında bir anlamda kullanılmıştır.

İşte sözcüklerin kullanıldıkları yerlere göre kazandıkları anlamlara gerçek, mecaz, terim ve yan anlam denir.

 

Gerçek (Temel) Anlam:

Bir sözcüğü okuduğumuzda veya duyduğumuzda aklımıza gelen ilk anlama gerçek anlam denir.

 sözcüğü, yemek yeme ihtiyacı olan anlamındadır; tokun karşıtıdır.

"Dün akşamdan beri açım." cümlesinde aç sözcüğü gerçek anlamıyla kullanılmıştır.

Ateş sözcüğünün gerçek anlamı, yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışıktır.

"İzciler kamp ateşinin etrafında toplandılar." cümlesinde ateş sözcüğü gerçek anlamıyla kullanılmıştır.

Çocuk sözcüğünün gerçek anlamı, küçük yaştaki oğlan veya kızdır.

"Kapının önünde ağlayan çocuğun başını okşadı." cümlesinde çocuk sözcüğü gerçek anlamıyla kullanılmıştır.

Mecaz (Değişmece) Anlam:

Bir sözcüğün, gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak başka bir anlamda kullanılmasına mecaz anlam denir.

"Ne  insan, istiyor ki bütün dünya benim olsun." cümlesinde aç sözcüğü gözü doymaz anlamında kullanılmıştır.

"Böyle davranarak kendinizi ateşe atıyorsunuz." cümlesinde ateşsözcüğü tehlike, felaketyerine kullanılmıştır.

"Kırk yaşına gelmiş, ama daha çocuk." cümlesinde yaşına uygun davranışta bulunmamak anlamıyla kullanılmıştır.

Örnek Soru: (2006-OKS)

Nihayet sabah oldu. Gecenin keskin ayazına yenik düşmedim. Yorgunluktan yataklarında sızıp kalanları uyandırmakla işe başladım. Biraz acele edersek güneş yükselmeden yola çıkabilirdik.

Parçada altı çizili sözcüklerden hangisi mecaz anlamıyla kullanılmıştır?

A) Nihayet                         B) Yükselmeden
C) Sızıp                             D) Keskin

Yanıt: D

 

Yan Anlam:


Bir sözcüğün, gerçek anlamından kopmadan değişik anlamlarda kullanılmasına yan anlam denir.

"Yaprak" sözcüğünü ele alalım:

Yaprak sözcüğünün gerçek anlamı, "bitkilerde solunum ve terleme gibi olayları gerçekleştiren organdır."

"Çınarın yaprakları çabuk sarardı." cümlesinde yaprak sözcüğü gerçek anlamıyla kullanılmıştır.

"Bu tepsideki baklavada seksen yaprak var." cümlesinde ise yaprak sözcüğü yufka anlamına gelerek yan anlamıyla kullanılmıştır.

"Kırk yapraktan oluşuyor bu kitap." cümlesinde yaprak sözcüğü "ön ve arka yüzü oluşturan kâğıtlardan her biri" anlamına gelmektedir.

"Bırakmak" sözcüğünü gerçek ve yan anlamlarıyla kullanalım:

Bırakmak sözcüğünün anlamı, "elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak"tır.

"Karşıdan karşıya geçerken çocuğun elini bırakma." cümlesinde bırakmak sözcüğü gerçek anlamıyla kullanılmıştır.


"Onunla görüşmeyi  haftaya bırak."  cümlesinde bırakmak sözcüğü ertelemek anlamına gelerek yan anlamıyla kullanılmıştır.


"Bırakın, içeri girsin." cümlesinde ise bırakmak sözcüğü engel olmamak anlamıyla kullanılmıştır.

Örnek Soru: (2006-OKS)


1. Bütün eşyalarını toplayıp bize yerleşti.
2. Çocuk, bozuklukları istemeyince ona bütün para verdi.
3. Bütün bir ekmeği, bir öğünde bitirdi.
4. Bilgisayarla ilgili bütün dergileri takip ederdi.

"Bütün" sözcüğü yukarıdaki cümlelerde kaç değişik anlamda kullanılmıştır?

A) 1                    B) 2                   C) 3                   D) 4

Yanıt: C


Cümlede Anlam

Bir duyguyu, bir düşünceyi anlatan sözcük ya da sözcük gruplarına cümle denir.

Sınavlarda cümle anlamıyla ilgili çok sayıda soru sorulmaktadır. Bu yüzden bu konuyu tam olarak kavramalısınız. Cümle anlamıyla ilgili soruların bir kısmı kavramlarla (nesnel-öznel yargı, tanım, eleştiri...) ilgili, bir kısmı da doğrudan cümlenin anlamına yönelik sorulardan oluşur.

Yargı: Doğruluğu ya da yanlışlığı söz konusu olan; kişi, durum ve nesnelerle ilgili değerlendirmelerdir. Yargı ikiye ayrılır:


a.  Nesnel Yargı: Doğruluğu ya da yanlışlığı kanıtlanabilen, kişiden kişiye değişmeyen yargılardır.

"Türkçede yirmi beş harf vardır." cümlesi yanlıştır, ama nesnel bir yargıdır; çünkü yanlış olduğunu kanıtlayabiliriz.

"Türkiye'nin en yüksek dağı Ağrı Dağı'dır." cümlesi de nesneldir, doğruluğu kanıtlanabilir.

"Bu hikâyede öksüz bir çocuğun yaşadıkları anlatılıyor." cümlesi de nesneldir. Hikâyeyi okuyarak doğruluğunu veya yanlışlığını kanıtlayabiliriz.

 

Aşağıdaki yargılar da nesnel yargılardır:

  • "Ozanımız bu şiirinde hayatı merdivene benzetmiştir."
  • "Akdeniz'in tuzluluk oranı Karadeniz'e göre yüksektir."

 

b.  Öznel Yargı: Doğruluğu ya da yanlışlığı kanıtlanamayan, kişiden kişiye değişen yargılardır.

"Kuşların en güzeli kanaryadır." Bu cümlede en güzel sözleri öznellik ifade eder; çünkü güzellik kişiden kişiye değişir. Bir başkasına göre en güzel kuş, bülbül ya da güvercin olabilir.

"Okumamak en kötü hastalıktır." Bu cümlede de en kötü sözü öznellik bildirir. Bu görüş, kişiden kişiye değişebilir.

"Ömer Seyfettin, hikâyelerinde etkileyici bir dil kullanmıştır." cümlesinde etkileyici sözcüğü öznellik anlatır.

 

Aşağıdaki cümleler de öznel yargılardır:

  • "Tiyatro bir toplumun en önemli eğitim kurumudur."
  • "Zavallı insanlar bu kurak yerlerde yaşıyorlar."

Örnek Soru:

Aşağıdaki cümlelerin hangisi kanıtlanabilirlik bakımından diğerlerinden farklıdır?

A)   Türkçe sondan eklemeli bir dildir.
B)   Halk ozanları, hece ölçüsünü kullanmışlardır.
C)   Son yıllarda kimi yazarlar ilginç konuları ele aldılar.
D)   Bu yazar, hikâyelerinde devrik cümle kullanmamıştır.

Yanıt: C

Değerlendirme (Yorum):

Bir eser ya da kişi hakkında belli bir bakış açısıyla olumlu veya olumsuz yönlerini göstererek bir yargıya varmaya değerlendirme denir. Değerlendirmeler genellikle özneldir.

"Romanlarında toplumun aksak yönlerini iğneleyici bir şekilde anlatmış." cümlesinde yazarın anlatımıyla ilgili bir yorum yapılmıştır.

"Yunus Emre, şiirlerinde insan sevgisini yalın bir dille aktarmıştır." cümlesinde Yunus Emre'nin konuyu anlatış biçimi değerlendirilmiştir.

"Hikâyelerindeki kişiler ve olaylar gerçek hayattan uzak." cümlesinde de, sözü edilen hikâyelerin değerlendirilmesi yapılmıştır.

Örnek Soru:


Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "değerlendirme" söz konusu değildir?

A)  Yazarın ilk öykü kitabı "Ceviz Oynamaya Geldim Odana"dır.
B)  Gerekli kaynakları olsaydı sınavı kazanırdı.
C)  Şairin insanı etkileyici, akıcı bir anlatımı vardı.
D)  Bugünkü davranışlarını ona pek yakıştıramadım.
(2005-OKS)

Yanıt: A

 
  Bugün 4 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!  
 

Zirve100 Sayac
Zirve100 Site istatistikleri
Zirve100 Sayac
site ekle site ekle Ask Sevgi SohbetE-toplist.Net Toplist Site Ekle Hit Al Link Ekle Link Paylas e-toplist site ekle - Toplist toplist Toplist
Genel Türk Web Siteleri biber hapı biber hapı
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol